Günümüzde birçok Asya ülkesinde olduğu gibi Kore'de de enine değil dikine bir yapılaşmanın tercih edildiğini görüyoruz. Bu elbette Kore'nin son yıllarda geçirdiği baş döndürücü değişim sonucunda artan şehir nüfusunun dar bir alanda, insanca koşullarda yaşayabilmesi için kendisini dayatan bir zorunluluk. Ancak bugün size tanıtacağımız konut bundan 42 yıl önce inşa edilmiş olan ve zaman içinde bakımsızlıktan ötürü bir harabeye dönüşmüş olan tek katlı bir ev. Evsahipleri bu binayı tamamen yıkmak yerine moohoi adlı şirkete giderek etraflıca bir renovasyon projesinden yana tercihde bulunmuş. Sonuç olarak ortaya binanın geleneksel karakterinin korunduğu ama modern yaşamın ihtiyaçlarına da cevap veren bir konut çıkmış ortaya.
Bu fotoğrafta gördüğünüz gibi 42 yıllık olan binanın ömrü, özellikle inşaat kalitesinin düşüklüğü yüzünden, çok da uzun olmamış. Ancak ülkemizde yaygın olan pratiğin aksine bu evin sahipleri binayı tamamen yıkmak yerine uzman bir ekip tarafından renove edilmesi yönünde karar almış. Bunun ne kadar isabetli bir karar olduğunu aşağıda göreceksiniz.
İşte büyüleyici bir restorasyon çalışmasının sonucu. Evin dış cephesi tamamen yenilenerek siyah çatıyla uyumlu hale getirilirken, evin iç avlusunu teşkil eden bölgenin engebeli zeminine rıhtımı andıran ahşap bir platform yapılmış. Bu bir anlamda oturma odasının bir uzantısı gibi de düşünülebilir.
Evin yeni terasının dışarıdan görünmemesi ve ev sakinlerinin özel hayatının gizliliği açısından böyle bir paravanla kapatıldığını görüyoruz. Paravanın yarı şeffaf malzemesi silüetleri seçebildiğiniz samimi bir ortam oluştururken, içeride olan biten hakkında da çok fikir vermiyor.
Böyle bir oturma odasını herhalde sadece bir Uzakdoğu ülkesinde görebilirsiniz. Dışarıya açılan iki geniş pencere sayesinde bu evde iç mekân ve dış mekân ayrımı tamamen ortadan kalkarken, hem ferah bir ortam ortaya çıkıyor, hem de hava sirkülasyonu açısından mükemmel bir formül bulunmuş oluyor. İç kısmın iki tarafındaki duvardan duvara kitaplıklar eve hem sıcak, hem de asil bir hava katıyor. Tabii bu açıklıkların yarattığı en olumlu ve iç açıcı etkilerden biri de evin gün ışığıyla dolmasını sağlamaları.
Bu enteresan mimari yapıya dışarıdan baktığımıda ise doğal taşlardan oluşan alçak bir bahçe duvarının beton bir duvarla tamamlandığını ve avlunun böylece ışığı kesmeden kapatıldığını görüyoruz. Evde yaşayanların gizliliği açısından da ideal formül.
Uzakdoğu mimarisinin belirleyici unsurlarından biri de doğayla kurulan organik ilişki ve doğal elementlerin mimariye yedirilme biçimlerindeki özgünlüktür. Bu evde de söz konusu yaklaşımın şık bir örneğini görmek mümkün. Projeyi üstlenen ekip, evin yenilenmesi esnasında avluda bulunan bu ağacı kesmek yerine, ahşap platformu ağacın etrafına onu da içine alacak şekilde örmüş ve ortaya bu harmonik ve huzur verici görüntü çıkmış.
Bu enteresan renovasyon çalışmasına dair turumuzu evin dışa dönük kısmına da bir bakış atarak sonlandıralım. Tıpkı az önce gördüğümüz paravan gibi burada da evin dış kısmındaki tuğla duvar hem evdekilerin mahremiyetini vurguluyor, hem de estetik anlamda gözü hiç yormayan şık bir unsur olarak dikkat çekiyor. Ayrıca rustik görünümlü ahşap zeminle kusursuz bir uyum sağladığına da dikkat çekmek isteriz.
Bu yazıyı beğendiyseniz, ’Önce & Sonra: Olağan bir evin olağanüstü dönüşümü’ başlıklı yazımıza da bir göz atabilirsiniz.